Rasyonel ne demektir fel ?

Emir

New member
Rasyonel Ne Demektir Fel?

Herkesin Kafasında Bir Rasyonel Tanımı Vardır... Ama Hangisi Doğru?

Selam millet!

Geçenlerde bir arkadaşımın, "Yani ben rasyonelim" dediğini duyduğumda, şaşkınlıkla düşündüm: "Rasyonel olmak ne demek?" Şimdi, bu kadar filozofik bir soruya, kahvemi içip internetten bir tane test çözerek cevap vermek istemiyorum. Ama yine de, konu gerçekten kafamı kurcaladı. Hepimiz bir şekilde "rasyonel" bir şeyleri ifade ettiğimizde, farklı anlamlar yükleyebiliyoruz. Kimisi için bu, "mantıklı olmak" demekken, kimisi için "duygusuzca bir şeylere karar vermek" anlamına gelebiliyor. Gelin, birlikte "rasyonel" kelimesine derin bir bakış atalım, bakalım kim haklı, kim haksız?

Rasyonel Olmak: Mantıklı mı, Duygusuz mu?

Öncelikle, "rasyonel" kelimesinin klasik tanımına bakalım: Akılcı, mantıklı, düşünceleri temellendirilmiş, duygusal dürtülerden arınmış bir düşünce biçimi… Evet, bu kulağa biraz ciddi geliyor, değil mi? Hani şu, düşüncelerini duyguların etkisi altında bırakmadan, tamamen soğukkanlı bir şekilde analiz yapan insanlar var ya… Yani, örneğin bir erkek, eve gelen faturaları gözden geçirirken rasyonel olabiliyor. "Bütçeyi aşmamak için tasarruf yapmalıyım" diyerek temel ihtiyaçları kestikten sonra, tatlılardan ödün vermemek gibi küçük bir zaaf da gösterebiliyor. Mantıklı mı? Tabii ki! Ama acaba duygusal zekâ eksik mi?

Rasyonel olmak, bazen sadece mantıklı olmayı değil, aynı zamanda duyguları dışarıda bırakmayı da gerektirebiliyor. Mesela, bir kadın alışverişe çıktığında, "Bu gerçekten ihtiyacım olan bir şey mi?" diye sormaktan önce, "Rengi ne kadar güzel!" diyerek o elbiseyi alabilir. Çelişkili gibi görünse de, her iki yaklaşımın da doğruluğunu tartışmak gerek. Çünkü "rasyonellik" bazen, en başta görünenden çok daha fazlasını içerebilir.

Erkekler ve Kadınlar: Rasyonellik Nasıl Farklı Algılanıyor?

Burada, elbette klasik cinsiyet rolleri devreye girecek, ama dikkatli olun: Biz bu rolleri sorgulayan bir bakış açısıyla ilerleyeceğiz. Cinsiyetler arasında rasyonellik anlayışlarının farklı olduğuna dair bazı gözlemlerim var. Bir erkek ve bir kadın, aynı problemi çözerken farklı stratejiler izleyebilir.

Mesela, Ayhan’ı ele alalım. Ayhan, "Rasyonel" bir adam. Evet, tam olarak şu tarz bir insan: İşi çözerken olabilecek her durumu analiz eder, ihtimalleri hesaplar, hata payını sıfıra indirmeye çalışır. Ve işin sonunda ne olur? Sorun çözülür. Ama duygusal yönleri göz ardı etmek de bir problem olabilir. Belki de sorun çözülür, ama o süreçte insanlar kırılmıştır.

Peki, Ayşe ne yapar? Ayşe de rasyonel. Ama onun bakış açısı biraz farklıdır. Sorunu çözmeden önce, etrafındaki kişilerin ne hissettiğine bakar. Hangi duygusal bağları güçlü tutmalı, hangi adımlarla insanları rahatlatmalı? Ayşe’nin çözümüne rasyonel demek doğru olabilir, ancak duygusal zekâya da büyük bir yer verir. Çünkü duyguların ve insan ilişkilerinin "rasyonellik" kadar önemli olduğunu düşünür.

Her iki yaklaşım da geçerli olabilir. Bir yanda stratejik ve analitik bir yaklaşım, diğer yanda empatik ve ilişki odaklı bir yaklaşım. Peki ya siz, hangisini daha çok tercih ediyorsunuz?

Rasyonel Olmak Ne Zaman Problem Olur?

Rasyonel olmak kulağa oldukça etkileyici geliyor, ama her zaman bu kadar "mükemmel" olmuyor. Duygularımızı dışarıda bırakmaya çalıştığımızda, bazen gerçek insan deneyimlerini kaçırabiliyoruz. Mesela, bir arkadaşınız üzgün olduğunda, ona yapacağınız en rasyonel şey “Ne yapmalıyım?” değil, “Nasıl hissediyorsun?” diye sormak olabilir. Çünkü bazen, insanları anlamak, onlara bir çözüm sunmaktan daha önemlidir.

Bir olay üzerinden örnek vermek gerekirse, Ayhan bir gün iş yerinde büyük bir sunum yapacak. Ayşe ise sunumun öncesinde "Peki ya heyecanlanırsam?" diye biraz endişeleniyor. Ayhan, çözüm odaklı bir insan olarak, Ayşe’ye şunu söylüyor: "Sadece mantıklı ol, her şey yolunda gidecek." Ayşe'nin içindeki endişe, bu çözümle yok olmuyor. Ancak Ayhan, Ayşe'nin hislerine değer verip, ona "Endişelenmene gerek yok, birlikte çalıştık ve sen gerçekten çok iyisin" deseydi, belki de Ayşe o gün daha rahat hissederdi.

"Rasyonel" Olmayan Anlar: Hangi Durumlarda Daha İyi Hissettirir?

Biraz daha samimi düşünelim. Rasyonellik her zaman işe yarar mı? Zaman zaman "mantıklı" olmanın da bir sınırı vardır. Hangi durumda ne yapmalıyız? Peki, bazen mantıklı olmayan bir karar almak, bizi ne kadar mutlu edebilir? Belki de "rasyonel olmamak" bazı anlarda ruh halimizi iyileştiren bir adım olabilir.

Mesela, geçenlerde çok yorulduğum bir gün, kahvemi hazırlarken aklıma "Bir tatlı yesem ne olur?" sorusu takıldı. "Mantıklı değil" dedim, "Fakat ruhsal olarak gerçekten buna ihtiyacım var." Sonuç: Küçük bir tatlı krizi beni ne kadar mutlu etti! Rasyonel değildi, ama sağlıklı bir ruh haline yol açtı.

Sonuç: Rasyonellik Sadece Bir Bakış Açısıdır

Sonuçta, rasyonel olmak, mantıklı düşünmek elbette önemli. Ama rasyonellik, her zaman aynı şekilde tanımlanamaz. Birinin rasyonel yaklaşımı, başka birine göre duygusuz olabilir. Aynı şekilde, duyguların dahil olduğu her karar da "irrasyonel" sayılmamalıdır. Kimi zaman bir problemi çözmek için mantıklı düşünmek gereklidir, ama kimi zaman da birinin duygularını anlamak ve ona göre hareket etmek, çok daha değerli bir çözüm sunar.

Sizce rasyonellik sadece mantıklı olmak mı, yoksa her şeyin derininde insan ilişkilerini de anlamak mı?