Yetersizlik engele nasıl dönüşür ?

Sinan

New member
Yetersizlik Engele Nasıl Dönüşür? Bir Hikaye Üzerinden Düşünceler

Herkese merhaba! Bugün sizlere çok düşündüren bir konu üzerinden bir hikaye paylaşmak istiyorum. Yetersizlik ile engel arasındaki farkı bazen anlayamıyoruz, bazen de ne zaman bir şey yetersiz hale gelir, engel olmaya başlar? Hepimiz hayatımızda bu soruyu sorarız. Özellikle, zor bir durumla karşılaştığımızda, ne kadar yetersiz hissettiğimizi fark ettiğimizde, o "yetersizlik" bir duvara dönüşebilir. Bu yazımda, erkek ve kadın bakış açılarıyla yetersizlik ve engel kavramını bir hikaye aracılığıyla ele alacağım. İşte hikayemiz, bakalım bu konuda ne düşünüyorsunuz!

---

Başlangıç: Alex ve Elif’in Hikayesi

Alex, bir mühendis olarak iş hayatında oldukça başarılı bir adamdı. Çalıştığı şirket, son derece prestijli ve zorlu projelerle tanınıyordu. Her zaman çözüm odaklı yaklaşan, olaylara stratejik bakabilen bir insandı. Bir gün, iş yerinde yeni bir yazılım geliştirme projesine liderlik etmek için görevlendirildi. Bu, ona büyük bir fırsat sunuyordu ama aynı zamanda çok ağır bir yük de getirmişti. Alex, yazılımın başındaki ekip üyeleriyle toplantılar yaparak projeyi yönetmeye başladı. Ancak, bir süre sonra bazı durumların çözülmesi onun beklediğinden çok daha zorlaştı. Çeşitli teknik sorunlar ve yanlış anlaşılmalar projenin ilerlemesini engellemeye başladı. Alex, problemi tanımlamakta zorlanıyordu. Her adımda bir engel çıktı. Ama, Alex'in en büyük sorunu şuydu: Bütün bu yetersizliklerin sonunda projeyi nasıl başarıya ulaştıracağını bilmemek. Yavaş yavaş, bu yetersizlik, onu bir engelin içine sıkıştırıyordu.

Elif ise Alex'in en yakın arkadaşıydı ve aynı zamanda çok değer verdiği bir iş arkadaşındı. Elif, yazılım ekibinin üyelerinden biriydi, ama o, her zaman daha **insan odaklı** yaklaşımlarıyla biliniyordu. Bu yüzden Alex'e büyük bir destek oluyordu, fakat bir fark vardı. Alex, çözüm odaklı ve stratejik düşünürken, Elif her zaman daha **empatik** ve **ilişki odaklı** yaklaşıyordu. Projenin sonlarına yaklaşırken, Alex’in her adımda karşılaştığı zorluklar bir engel gibi hissedilmeye başladı. Elif, Alex'in iş yükünü hafifletmek için pek çok çözüm önerisi sundu, ama Alex her zaman aynı şekilde düşündü: "Daha iyi yapabilirim, tek başıma çözmeliyim."

Alex’in Yetersizlik Hissi: Strateji, Ama Nereye Kadar?

Alex'in stratejik yaklaşımı, işlerin çoğu zaman hızla ilerlemesini sağlıyordu. Ancak bu sefer, yazılım geliştirme projesinin ilerlemesi için aldığı sorumluluklar, hızla bir yetersizlik hissine dönüştü. Her geçen gün projede yaşanan gecikmeler, bütçe sorunları ve teknik aksaklıklar onun kendisini daha da yetersiz hissetmesine yol açıyordu. Zihninde sürekli olarak çözüm arayışlarına giriyor, adım adım planlar yapıyor ama bir türlü ilerleme kaydedemiyordu.

**Alex**’in çözüm odaklı yaklaşımında sorun şuydu: Her çözüm bir yeni problem doğuruyor ve bu, onu daha fazla yoruyordu. Düşünceleri gitgide karmaşıklaşıyor, problemi çözmek yerine daha büyük bir engel gibi görüyordu. Her gün “Bugün çözerim” diyerek başladığı iş günleri, sonunda sadece bir yetersizlik hissiyle son buluyordu. Fakat Alex, bu durumu sadece “yetersizlik” olarak görüyordu. Çözüm bulması gerektiğine inanıyordu, ancak bazen çözüm ararken sorunları büyüttüğünü fark etmiyordu.

Elif’in Yaklaşımı: Empati ve Sosyal Etkileşim

Elif, Alex’in projeye odaklanışını izlerken ona empatik yaklaşmak istiyordu, fakat bunun yanı sıra bir başka gözle bakıyordu. Alex’in yalnızca iş odaklı düşünmesi, sorunları daha da büyütüyordu. Onun için her sorunun çözülmesi gerekirdi, ancak bazen çözüme odaklanmak, o çözüme ulaşmanın engellerini göz ardı etmek demekti. Elif, sadece teknik bir çözüm önermektense, Alex’i daha rahatlatıcı, daha sakinleştirici önerilerle destekledi. Ona “Belki bir süreliğine ara ver, biraz nefes al. Sonra tekrar başla. Zihnini boşalt, yeni bir perspektif kazan” diyerek, ruhsal olarak da destek oluyordu.

**Elif**, ilişkisel bir bakış açısına sahipti ve projedeki en önemli şeyin yalnızca teknik değil, takım içindeki sinerji olduğunu düşünüyordu. Alex’in yetersiz hissetmesinin, sadece teknik hatalardan değil, aynı zamanda ekip içindeki iletişimsizlikten de kaynaklandığını fark etti. Alex’i empatik bir şekilde dinlemeye, sorunu stratejik bir çözüm yerine bir ilişki meselesi olarak görmeye çalıştı. Bunu yaparak, Alex’e yalnızca teknik destek sunmakla kalmadı, aynı zamanda ona moral verdi ve destekledi.

Yetersizlikten Engellere: Bir Yön Değişikliği

Sonunda Alex, Elif'in önerisini dinlemeye karar verdi ve projeye biraz ara vererek dışarıda kısa bir yürüyüş yaptı. Bu basit eylem, ona yeni bir perspektif kazandırdı. Zihni, bir süreliğine boşalmıştı ve o an fark etti ki, çözüm bulma baskısı, ona çok fazla yetersizlik hissi yaşatmıştı. Oysa, bu yetersizlik sadece onun kendi düşünsel sınırlarını zorlamasından kaynaklanıyordu. Bir engel değil, geçici bir duraklama dönemiydi. Elif’in empatik yaklaşımı, onu sadece işin teknik kısmına değil, ruhsal ve sosyal yönlerine de odaklanmaya itti.

Alex, bir engelle karşılaştığında hemen bir çözüm aramaya başladığını fark etti. Fakat bazen bir sorun karşısında tek yapmanız gereken, o sorunu olduğu gibi kabul etmekti. Çözüm için mücadele etmek yerine, onu aşmanın, ilişki kurmanın ve adım adım ilerlemenin daha sağlıklı bir yaklaşım olduğunu anlamıştı. Yetersizlik, onun için bir engel haline gelmektense, şimdi yalnızca geçici bir durumdu.

---

Sonuç: Yetersizlik ve Engel Arasındaki İnce Çizgi

Alex ve Elif’in hikayesi, yetersizlik ve engel kavramlarını farklı bakış açılarıyla ele almak adına güzel bir örnek oluşturuyor. Erkekler, çoğu zaman çözüm odaklı düşünseler de, yetersizlik duygusunu engellere dönüştürebilirler. Kadınlar ise daha empatik yaklaşarak, bazen çözüm bulma yerine, ilişkinin ve sosyal etkileşimin de önemini hatırlatarak yetersizlikleri engellere dönüşmeden aşmayı sağlarlar.

**Peki, sizce yetersizlik ve engel arasındaki fark nedir? Yetersizlik, sadece geçici bir durum mudur, yoksa engellere dönüşebilir mi?** Yorumlarınızı bekliyorum!