Günde kaç kere düşünür ?

Koray

New member
[color=]Günde Kaç Kere Düşünürüz?

Günlük yaşamın koşuşturmasında, çoğu zaman düşüncelerimiz hızla bir yerden başka bir yere savruluyor. Bir an bir konu üzerinde derinlemesine düşünürken, birkaç dakika sonra başka bir şeyle meşgul olabiliyoruz. Bu konuyu düşündüm ve aklıma şu soru geldi: "Günde kaç kere gerçekten düşünürüz ve bu düşünceler ne kadar derin olur?" Gerçekten düşündüğümüz anlar ne kadar çok ve bu düşünme biçimleri farklı cinsiyetler arasında nasıl bir farklılık gösteriyor?

Beni bu soruya yönlendiren, günlük hayatımızda en çok karşılaştığımız durumlar oldu. Birçok arkadaşım, sabahları hızlıca işlerine odaklanırken, birçoğu da günün geri kalanında kişisel duygusal dünyalarıyla daha çok ilgileniyor. Ancak bu, düşünme sıklığı ve tarzının kişiden kişiye değişmesiyle daha da karmaşık hale geliyor. Erkeklerin ve kadınların düşünme biçimlerinin birbirinden farklı olabileceği konusunda ne düşünüyorsunuz?

---

[color=]Erkeklerin Düşünme Biçimi: Objektif ve Veri Odaklı Yaklaşımlar

Erkeklerin düşünme biçimlerine bakıldığında, genellikle daha analitik ve çözüm odaklı bir yaklaşım ön plana çıkar. Birçok araştırma, erkeklerin sorun çözmeye yönelik düşüncelerinde daha çok veri ve objektif gerçeklere dayandıklarını ortaya koymuştur. Bununla birlikte, erkekler günlük yaşamlarında düşüncelerini belirli bir konu etrafında gruplandırma eğilimindedirler ve daha az dağılabilirler.

Yapılan bir çalışmada, erkeklerin %70'inin karşılaştıkları bir problemin çözümüne yönelik düşüncelerini sırasıyla ve adım adım düzenlediği, sorun çözme stratejilerinin de mantıklı ve veriye dayalı olduğu bulunmuştur (Schmitt, 2013). Bu, erkeklerin beyin yapılarındaki biyolojik farklılıklarla ilişkili olabilir. Beyinlerinin sol yarım küresi, mantıklı ve düzenli düşünmeye daha yatkın olan alanlarla ilişkilidir. Bu yüzden erkekler, genellikle bir şey üzerinde düşünürken, bu düşüncelerini çözüm odaklı şekilde, doğrudan konuya dair verilere dayalı olarak sürdürürler.

Mesela bir erkek arkadaşım, kariyerinde daha fazla ilerleme kaydetmek amacıyla yaptığı her görüşme, okuduğu her kitap ve aldığı her eğitimde tamamen çözüm odaklıydı. Bu, bir bakıma onun sürekli olarak düşüncelerini somut bir sonuca bağlamasına yardımcı oldu. Düşüncelerinin sıklığı, hedeflere odaklıydı ve daha çok "ne yapabilirim?" sorusuna yanıt arıyordu.

---

[color=]Kadınların Düşünme Biçimi: Duygusal ve Toplumsal Etkilere Dayalı Yaklaşımlar

Kadınların düşünme tarzı ise genellikle daha duygusal ve toplumsal etkilerle şekillenir. Araştırmalar, kadınların daha fazla ilişkisel düşünme eğiliminde olduğunu ve genellikle toplumsal bağlamdan, duygusal durumlardan etkilendiklerini göstermektedir. Kadınlar, duygu ve empati odaklı bir düşünme biçimiyle sorunları ele alırlar ve bu düşünce tarzı, hem günlük yaşamlarında hem de iş hayatlarında onlara yardımcı olabilir.

Kadınların düşünme tarzına dair yapılan bir çalışmada, kadınların daha çok toplumsal bağlamları, insan ilişkilerini ve başkalarının duygularını analiz ederek çözüm aradıkları bulunmuştur (Gilligan, 1982). Erkeklerden farklı olarak, kadınlar bir sorunla karşılaştıklarında, yalnızca veriye değil, insanların nasıl hissettiğine ve ilişkilerin nasıl etkileneceğine de odaklanırlar. Bu, onların çözüm önerilerinde daha fazla empati kullanmalarına ve toplumsal bağlamı dikkate almalarına yol açar.

Bir arkadaşımın örneğini verecek olursak, bir kadın yöneticinin, bir ekip içindeki dinamikleri çözmek için sadece sayılarla değil, tüm ekibin hislerini ve birbirleriyle nasıl iletişim kurduklarını anlamaya çalıştığını gözlemledim. Kadınlar, bazen sorunları yalnızca mantıklı bir çerçevede değil, aynı zamanda duygusal ve toplumsal açıdan da ele alırlar.

---

[color=]Düşünme Sıklığı: Erkekler Daha Az Düşünür, Kadınlar Daha Fazla?

Araştırmalara göre, kadınların erkeklere kıyasla daha fazla düşünme eğiliminde oldukları ortaya çıkmıştır. Kadınlar genellikle, gündelik yaşamın her yönünü, ilişkilerini ve gelecekteki planlarını düşünürler. Bu, onların zihinsel süreçlerinin daha yoğun olmasına neden olabilir. Örneğin, kadınlar bir olayın sonuçlarını tahmin etmekte ve bu olayın başkaları üzerindeki etkilerini analiz etmekte daha fazla zaman harcayabilirler.

Erkekler ise, genellikle daha hızlı ve belirgin bir şekilde düşünürler, çünkü düşüncelerinin çoğu çözüm odaklıdır ve hedeflere yöneliktir. Bir erkek, bir sorunun çözümünü düşünürken, hemen en verimli çözümü arayabilirken, bir kadın bu çözümü düşündüğünde sosyal bağlamı, başkalarının tepkilerini ve duygusal yanıtları da göz önünde bulundurabilir.

Birçok kişi, bu tür farklılıkların doğrudan biyolojik farklılıklara dayandığını savunsa da, toplumsal normların ve yetiştirilme biçimlerinin de büyük bir rol oynadığını unutmamak gerekir. Kadınlar genellikle küçük yaşlardan itibaren toplumsal ilişkilere daha fazla odaklanmaya teşvik edilirken, erkekler daha çok bireysel başarıya odaklanmaya yönlendirilir.

---

[color=]Tartışma: Düşünmenin Cinsiyeti Var mı?

Düşünme biçimindeki bu farklılıklar, toplumun cinsiyet normlarından mı kaynaklanıyor yoksa biyolojik bir eğilim mi var? Erkeklerin daha veriye dayalı, kadınların ise duygusal ve ilişkisel bir yaklaşımı tercih etmesi, toplumsal etkilerden ne kadar etkileniyor?

Kadınlar ve erkekler farklı düşünme biçimlerine sahip olabilirler, ancak bu, her bireyin düşünme tarzını net bir şekilde belirleyen tek faktör değildir. Kişisel deneyimler, eğitim, çevresel faktörler ve toplumsal baskılar bu durumu etkileyebilir.

Peki sizce, düşünme biçimindeki bu farklılıklar, toplumsal normlara dayalı mıdır yoksa kişisel eğilimlerden mi kaynaklanmaktadır? Forumda bu konuda düşüncelerinizi paylaşabilir misiniz?